Yazı İçeriğinde Bulunanlar
Empedokles hayatı, eserleri ve felsefesiyle olduğu kadar kimyaya ve biyolojiye kattıklarıyla da adını tarihe yazdırmıştır bir filozoftur.
Empedokles’in Hayatı
Sokrates öncesine ait dönemlerde yaşamış biri olan Empedokles Sicilya’da yer alan Yunan kökenli bireylerin yaşadığı Agrigentum şehrinde yaşamıştır. Kendisi bir doğa düşünürüdür.
MÖ 494 senesinde Agrigentum şehrinde iyi halli ve tanınan bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Kendisi bu şehirdeki siyasete katkıları bulunan çok ünlü bir kimsedir.
Tarih bilgilerine göre Empedokles’in babasının tiranın tahttan indirilmesinde çok önemli bir rolü olduğu bilinmektedir. Bu da babasından etkilendiğini göstermektedir. Ardından bir dönem sonra tiranın tahtı Empedokles’e teklif edilmiştir. Ancak o demokratik bir insan olduğu için bunu reddetmiştir.
Nerede ve nasıl vefat ettiği konusunda birbirinden farklı söylentiler bulunmaktadır. Bir rivayete göre Etna Yanardağı’ndan atlayarak intihar ettiği bilinmektedir. Başka bir rivayete göre de Yunansitan’da yer alan Pelaponnesos’ta 60’lı yaşlarında normal bir ölüm biçimine sahip olduğu bilinmektedir.
Empedokles Felsefesi ve Kimyaya Kattıkları
Empedokles’in doğayı baz alan felsefe anlayışının günümüz kimya ve biyoloji bilimine çok sayıda katkıları bulunmaktadır. Kendisi büyük ölçüde Parmenides’in savından etkilenmiştir.
Kendisinden önce maddenin temel elementleri hakkında ünlü düşünürler yalnızca su, ateş ve havadır. Empedokles bunların arasına toprağı ekleyen ilk düşünürdür.
Meydana gelme olarak insanların söz ettikleri şeyin temel olan maddelerin birbiri ile karışması sonucunda ortaya çıktığını; yok olmanın ise bu karışımın ayrıştırılması sonucunda ortaya çıktığını savunmaktadır.
Empedokles’e göre temel maddeler şunlardır:
- Su,
- Ateş,
- Toprak,
- Hava şeklinde sınıflandırılmaktadır.
Burada kimyadaki maddenin temel yapısı konusuna değinmek gerekir. Maddenin en temel yapı birimlerini günümüzde elementler olarak bilmekteyiz. Ancak Empedokles bunların 4 temel element olan ateş, hava, su ve toprak olduğunu savunmuştur. Tüm bunların evreni meydana getiren yapı taşları olduğunu düşünmektedir.
Bir Simyacı olarak nitelendirilen Empedokles diğer tüm simyacılar gibi kimya biliminde sonrada araştırılan soruların ortaya atılması, bir sistematiğin oluşmasına büyük katkılar sağlamıştır.
Maddeler Kaybolmaz
Empedokles doğada maddelerin asla kaybolmadığını düşünmektedir. Bunların sadece temel olan elementlerde meydana geldiğini ve sonradan ayrıştırılarak yeniden dünyada kaldıklarını savunmaktadır.
Günümüzde Kimya’da bulunan Maddenin Korunumu Kanunu da aynen bu şekilde bir düşünceye aittir. Maddeler doğada kaybolmazlar. Sadece faz değiştirirler. Tepkimelerde ortaya çıkan maddelerin toplam kütleleri ile tepkimeye giren maddelerin toplam kütleleri birbirine eşittir.
Buradan anlaşıldığı üzere Empedokles bir şeyin yoktan var edilemeyeceğini ve bir şeyin asla yok olmayacağını savunmaktadır.
İtici Güç
Empedokles’e ait felsefi düşüncelerden biri de maddelerin birleşmesi ve ayrışması ile ilgilidir. Empedokles maddelerin sevgi sonucunda birleştiklerini ve nefret sonucunda ayrıştıklarını iddia etmektedir.
Evrenin de aynen bu şekilde meydana geldiğini düşünmektedir. Evrenin başlangıcında sevgi sayesinde maddelerin birbirlerine karmaşık şekilde durduğunu ileri sürmektedir. Sonrasında nefretin küre biçiminde olan evrene gelmesi ile bir dönme hareketi başlamıştır ve bu hareket sonucunda nesneler birbirlerinden ayrılarak dünyayı meydana getirmiştir.
Bu düşünce günümüzde kabul edilen teorilerden biri olan Büyük Patlama Teorisi (Big Band Theory) ile ciddi benzerlik noktalarına sahiptir.
Kendisinin Ay tutulması ve Güneş tutulması gibi konularda da gözlemleri bulunmaktadır. Ayın ışığının Güneş’ten geldiğini fark etmiştir.
Diğer Görüşleri
Empodekles, hayvanların nasıl meydana geldiği ile ilgili bir kurama da sahiptir. Bunun dışında kendisinin gözün nasıl gördüğü ile ilgili ve deri solunumunun nasıl gerçekleştiği ile ilgili düşünceleri de bulunmaktadır.
Empedokles’in Eserleri
Günümüzde Empedokles’e ait olduğu bilinen iki şiir bulunmaktadır. Ancak net olmamakla birlikte kendisine ait olduğu iddia edilen başka şiirler de bulunmuştur.
Yaklaşık toplamda 5000 dizeden meydana geldiği tahmin edilen şiirlerinin adları Arınmalar ve Doğa Üzerine şeklindedir.
Günümüzde bu mısraların yalnızca 350 tanesi bilinmektedir. Geri kalan kısma henüz ulaşılamamıştır.