Yazı İçeriğinde Bulunanlar
Kritisizm akımı felsefe alanının köklü yaklaşımlarından biridir. Kurucusu ve başlıca temsilcisi Immanuel Kant’tır. Eleştiricilik olarak da adlandırılır. Sorgulayıcı bir yaklaşımı benimser.
Kritismin Kurucusu Kimdir?
Kritisizm akımının kurucusu İmmanuel Kant’tır. Prusya Krallığı’nın, Polonya ve Litvanya arasındaki Königsberg şehrinde dünyaya gelen filozof, 1724 – 1804 yılları arasında yaşamıştır. Matematik, mantık ve felsefe dallarında önemli çalışmaları bulunur.
Kant, özgürlük konusundaki çalışmalarıyla meşhurdur. İnsanın özgürlük alanını belirleyen durumlar arasında ödev bilincine işaret etmiştir. Kant’a göre ödev yani sorumluluk, insanın düşünerek ve deneyimler tarafından yönlendirilerek algıladığı bir şeydir. Doğru olanın yapılabilmesi için insanı etkileyen faktörlerin çift yönlü olduğunu savunan Kant, rasyonalizm ile emprizm düşüncelerini kapsayan kritisizmi ortaya çıkarmıştır.
Kritisizm Neyi Savunur?
Kritisizmi anlayabilmek için, bu felsefede etkili olan diğer akımları tanımak gerekir. Rasyonalizm, insanın kendi aklıyla doğruyu bulabileceğini savunur. Emprizm ise doğrunun deneyimler aracılığıyla kavrandığını savunur. Kelime anlamı “eleştirelcilik, eleştiricilik” anlamına gelen kritisizm, sadece aklın veya deneyimin öne çıkarıldığı akımlara tepki olarak doğmuştur. İmmanuel Kant kritisizm akımıyla rasyonalizmi ve emprizmi teker teker reddetmiş, toplu olarak kabul etmiştir. Kant’ın felsefesi, doğrunun hem akılla hem deneyimle kavranacağını öne sürer.
Kritisizm Akımının Temsilcileri Kimlerdir?
Kritisizm temsilcileri arasında ilk sırayı Kant alır. “Bilgimiz deneyle başlar fakat deneyden doğmaz” diyerek akla ve deneyi eşit ölçüde ön plana çıkaran filozof, sonraki dönemlerde birçok takipçi edinmiştir. Fakat Kant’ın bilgi anlayışı ünlü filozoflar tarafından savunulmamıştır. Başlıca temsilci, akımı kuran İmmanuel Kant olmuştur.
Kritisizm Akımının Özellikleri Nelerdir?
Kritisizm özellikleri bakımından emprist ve rasyonalist akımların sentezidir. Kant’ın, bilgiye nasıl ulaşıldığı konusunda yaptığı yorumlar, mevcut aklı ve duyularla sonradan kazanılmış deneyimleri bir araya getirir. Savunduğu felsefe, ödev bilincine dair detaylara da sahiptir. Kant’a göre iyi olan şey, herkesin kendi ödevlerini akılla belirlemesidir. Ödev kavramı, yerine getirilmesi gerekenler anlamında kullanılır.
Kant, doğru şeyler için insanların zorlanmasına karşıdır. Bir şey doğruysa onu zorunlu hale getirmenin yanlış olacağını düşünmüştür. Her insan, yapılıp yapılmaması gereken şeyleri akıl ve deneyimle anlamalıdır. Kant’ı ahlak felsefesi şu örnekle özetlenebilir:
A şahsı ile B şahsı komşudur. A, işleri yoğun olan bir dükkan sahibidir ve sürekli hazır yemek yer. Bahçe tarımı yaparak geçinen komşusu B’nin yediği doğal sebze meyvelerden yemek ister. Sebze meyve yemek için manava gidip alışveriş yapması veya komşusunun bahçesinden yiyecek çalması mümkündür. Hırsızlık yapmaya karar verirse, kendi dükkanına bir hırsızın girmesi hallinde ne olacağını düşünerek karar vermelidir. Fakat bu kişiyi hırsızlıktan alıkoymak için zorlayıcı müdahaleler yapılamaz.
Kant’a Göre Ahlak Yasasının Kaynağı Nedir?
Ahlak yasası Kant tarafından detaylı olarak yorumlanmıştır. Savunduğu felsefeye göre insan, tanrı için veya kutsal bir mevkiye ulaşmak için iyilik yapmamalıdır. Filozof, insanın özgür olduğunu fakat her şeyi yapamayacağını söyler. Bir insanın cinayet işlememesi tanrı emrinden dolayı değil, daha sonra kendisinin de öldürülmemesi için gerekir. Kant’a göre ahlak yasasının kaynağı insan ve akıldır.
Kant’ın Eğitim Anlayışı Nedir?
Eğitim, Kant’ın düşüncesinin temel taşlarından biridir. Zira Kant, “İnsan eğitilmesi gereken tek varlıktır” der. Ona göre insanlar disiplinli bir eğitime ihtiyaç duyar. İnsanın mevcut bir akla sahip olduğunu söyleyerek “Tabula Rasa” kuramını reddeden filozof, bu aklın ancak eğitimle gelişebileceğini savunur. Bedensel, zihinsel, cinsel ve ahlaki eğitimler Kant’ın eğitim anlayışı kapsamındadır.