Yazı İçeriğinde Bulunanlar
“Ütopya” kavramının sözlük anlamı; gerçekleşmesi imkânsız, ilginç tasarı ya da düşüncedir. Düşünmekten, hayal etmekten ve her zaman daha iyisini istemekten vazgeçmeyenler için kullanılır. Günümüzde ütopya nedir? sorusunun cevabı büyük bir merak konusu haline gelmiştir.
Ütopya Nedir?
“Ütopya” kelimesinin kökeni Yunancadır.
- “Ou” olmayan
- “Eu” mükemmel
- “Topos” yer, ülke demektir.
Kelime kökeni dışında Ütopya; henüz uygulama alanı bulamamış siyasal ve toplumsal düzen ya da aslında var olmayan ancak gelecekte var olması düşünülen devlet tasarımı olarak açıklanabilir.
- Ütopya, gerçekte olmayan, tamamen hayal ürünü bir yer veya ülke için kurulan biraz da edebi düşünceler bütünüdür.
Birçok esere konu ve ilham kaynağı olan ütopya tarihte ilk kez 1516 yılında İngiliz siyasetçi ve yazar Sir Thomas More tarafından ortaya atılmıştır. Avrupa dillerinde “ideal devlet” olarak açıklanan kelime dilimizde tam olarak “bilimselliği olmayan ve gerçekleştirilmesi olanaksız düşünce” yerine kullanılır.
Ütopya Kaça Ayrılır?
Kulağa hoş gelse de imkânsız olan düşünceler iki çeşide ayrılır. Bunlar;
- İyi ve istenen ütopyalar
- İstenmeyen, korku ütopyaları
Ütopyanın tam tersi olan kavrama “Distopya” adı verilir. Baskıcı toplumları temsil eden distopyalara en iyi örnek George Orwell tarafından kaleme alınan 1984’tür. Etkileri uzun süreli olan diğer distopya konulu filme çevrilmiş kitaplar arasında;
- Alan Mooore’un V For Vendetta’sı
- Anthony Burgess’in Otomatik Portakal’ı ve
- Jack London’ın Demir Ökçe’si sayılabilir.
İyi ve istenen ütopyalar: Olması istenen düzenlerin tasarımıdır. Bu ideal tasarımda daha çok sayıda insanın huzur ve refah içinde yaşaması hedeflenir. Mutluluk temel felsefedir. Bu düzeni en iyi şekilde anlatan eserler; Platon’un “İdeal Devlet” ütopyası ve Farabi’nin “Erdemli Şehir” ütopyasıdır.
İstenmeyen, korku ütopyaları: Bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelerden kaynaklanan endişeler, zaman içinde devletlerin bloklaşmasını getirecektir. Bu ütopyalar okuyucusunu gelecekte yaşanabilecek olumsuzluklara karşı uyarma görevi üstlenir. Bu türe en iyi örnek George Orwell’in 1894’üdür.
Distopyalar: Asla olmayacak olanlardır. Daha çok gerçekleşmeyecek hatta gerçekleşemeyecek kavramlar üzerinde durulur. Felsefe alanında incelenen pek çok distopya mevcuttur.
Ütopyaların Genel Özellikleri Nelerdir?
Ütopyalarda anlatılan toplumların gerçek yaşamda karşılığı yoktur. Ütopya yazarları sadece kendi hayal güçlerini ortaya koyan edebi eserler üretmek yerine aslında başka türlü yaşamların var olabileceğini de geniş kitlelere kanıtlayabilmeyi amaçlar. Dile getirilen talep ve özlem genel olarak insan ilişkilerinde eşitlikten yanadır. Ütopyaların genel özellikleri arasında;
- İdeal toplum ve devlet tasarımı oluşturma arzusu
- Ulaşılması istenen toplum modelinin çerçevesi
- Toplumsal düzene eleştirel bakış açısı göze çarpar.
Ütopyalar Batı felsefesinin yansımasıdır. İlk ütopik örnekler Rönesans’la birlikte ortaya çıkmıştır. İmkânsız hayalleri ve toplumları temsil eden fikirler, sıkıntılı şartlara çözüm arar.
- Feminist ütopyalarda kadının ihtiyaçları ve egemenliği ön plandadır.
- Ekonomik ütopyalarda ekonominin iyileşmesi üzerinde durulur.
- Tarihi ütopyalar kusursuz toplum oluşturma derdindedir.
- Teknolojik ütopyalar gelecek kurgusunda birleşir.
- Ekolojik ütopyalarsa doğayla barışık yaşam özlemini dile getirir.
Her ütopya çeşidi konu başlığı neyse o alandaki durumun nasıl olması gerektiğine ve nasıl iyileştirileceğine dair yanıtlar arar ve bulur.
Düşünce Mimarları ve Ütopyalar
Düşünce mimarları ve felsefeciler tarafından ortaya atılan ütopyalar, gerçekleşebileceği zamanı bekler. Komünist ve sosyalist bir dünya ütopyasını savunan Karl Marks, bireylerin dünyanın her yerinde eşit bir gelire sahip olması gerektiğini savunur. Yapılan her iş ve üretimden elde edilecek gelir ortak şekilde bölüşülecek, böylece herkes eşit şartlara sahip olacaktır.
- Karl Marks’ın ütopyasında komünistlik kavramının dünyanın her yerinde olması hedeflenmiştir.
- Zaten Marks yazdığı kitapta hiçbir ülkenin komünist düzeni benimsemeyeceğinin altını çizmiştir.
- Kendi içinde pek çok sır barındıran Marks ütopyasında komünistliğin başlayacağı son yer Rusya olarak anlatılmıştır.
Ütopyalar Nasıl Oluşur?
Toplumların içinde bulundukları şartların iyileşmesi için ortaya atılan ütopyalar, uygun koşullar sunmasına rağmen gerçekleşmesi son derece zor başlıklar içerir. Ütopya tanımının genele yayılmasıyla tasarımlar da artmıştır. Gerçek dışı tasarımlardan yola çıkılarak ortaya atılan düşünceler, hayal edilen yaşamın günlük hayatı şekillendirmesi üzerinde kurgulanır. En çok bilinen ve toplumları etkilemiş, günümüzde de faydalanılan ütopya kitapları ve hayalleri şu şekilde özetlenebilir.
Tanrıkent: (413-426) Hristiyan ütopyasının fikir babası olan Augustinus Kudüs’te sonsuz bir şehir planlar.
Ütopya: (1516) Ütopya kelimesinin ilk kullanıldığı eserdir. Kısa sürede yaygınlaşan kavram günümüze kadar gelmiştir.
Yeni Atlas: (1627) Francis Bacon’a aittir. Kaybolmuş bir ada olan Bensalem’in keşfedilmesiyle yeni olaylar yaşanmaya başlar.
Güneş Şehri: (1623) Tommaso Campanella’ya aittir. Eğitim odaklı bir ütopyadır. Geometrik bir plana sahip olan şehirde yöneticilerin görev ve yetkileri tarif edilmiştir.
Ekonomik Ütopyalar ve Çözüm Önerileri
Ekonomik temelli ütopyalardır. Zor ekonomik koşullara karşı çeşitli önerilen öne sürülürken farklı ütopyalar ortaya çıkmıştır. Ekonomik ütopyalarda dikkat çeken kavramlar;
- Malların eşit şekilde dağıtılması
- Paranın kaldırılması
- İnsanların sevdikleri işlerde çalışması
- Herkesin sanat için yeterli zamanı ayırması gibi sıralanabilir.
Bu tür ütopyalarda devlet baskısı olmaz. Ekonomi serbest piyasa şartlarına uygun olarak işler.
Politik ve Tarihi Ütopyalar ve Çözüm Önerileri
Politik ütopyalarda kusursuz toplum yaratma çabası göze çarpar. Tarihin sonu olarak görülen düşünceler, dünya barışının ulaşılabilir olmasıyla mümkündür.
Dini Ütopyalar ve Çözüm Önerileri
Din temelli ütopyalar insanlık var olduğu sürece ortaya atılmıştır. Hinduizm ve Budizm’e göre ütopya bir yer değil, akıl halidir. Düşüncelerden bağımsız olarak meditasyon yapılarak aydınlığa ulaşılabilir. “Ölüm ve Yaşam” çemberini farklı bir platforma taşıyan ütopyalara göre, üyelerin yitirilen erdemleri yaşamdan sonra yeniden hayat bulacaktır.
Bilimsel ve Teknolojik Ütopyalar ve Çözüm Önerileri
Bu alandaki ütopyalar gelecekte kurgulanmıştır. Bilimin ve gelişen teknolojilerin insanlığın sonunu acı bir şekilde hazırladığına inanılır. Bu ütopyacılar insan hakkındaki her şeyi değiştirmek isterler.
Keşke Gerçek Olsa Dedirten Ütopyalara Örnekler
-
Ütopya
İlk ütopya örneği olarak bilinen “Ütopya” kitabının kurgusudur. Dünyada herkes sadece 6 saat çalışır ve özel mülkiyet yoktur. Yemek gibi her türlü ihtiyaçlar ortak alanda giderilir. Sahiplenme duygusunun oluşmaması için evler 10 yılda bir değiştirilir.
-
Atlantis
Batan bir ada ülkesi olan Atlantis’te bilge insanlar yaşar. Pek çok araştırma, film ve sanat eserine konu olan ülkenin gerçekte olup olmadığı tartışılmaktadır.
-
Gökteki Kale
Hayao Miyazaki yapımı anime filmde, yaşam gökyüzünde bir kalede devam eder. Etrafı bulutlarla çevrili ülkeyi dünyalılar henüz keşfetmemiştir.
-
Pala Adası
Petrol ve altından zengin ada dış dünyaya kapalıdır. Mutluluğun formülünün tüketim değil özgürlük olduğu adada Batı ve Doğu kültürleri harmanlanmıştır.
-
Avatar
James Cameron imzalı film yağmur ormanlarıyla çevrili Pandora gezegeninde geçer. Doğayla iç içe barışçıl bir yaşam hayali gerçeğe dönüşür.
-
Alderaan
Güzelliğin gezegeni olarak anılan Alderaan’da Prenses Leila yaşar. Halkın tamamı eğitimlidir. Kültür ve sanat gelişmiştir. Barış hâkimdir.
-
El Dorado
Kayıp altın şehir olan El Dorado’da her yer altınla kaplıdır. Şehirde yaşayanlar altın tozuyla yıkanır. Pek çok eser, film, kitap hatta şiire konu olan şehir bir mit halini almıştır.
Ütopya nedir? Ütopya örnekleri nedir? sorusunun cevabı aranırken gerçekleşmesi mümkün olmayan hikâyeler yazılmaya, ülkeler tasvir edilmeye ve dijital ortamda sunulan oyunlarla ütopik fikirler günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olmaya devam etmektedir.