Balbal Nedir? Tarihte Balbal Taşı

balbal

Balbal, eski Türk geleneğinde mezarların başlarındaki taşlara verilen addır. Ancak balballar sıradan bir mezar taşı değildir. Ölen kişilerin yaşamı boyunca öldürdüğü düşman sayısı kadar dikildiği belirtilir. Bu nedenle en çok balbala sahip olan dünya hayatında kahraman bir kişiliği temsil eder.

Balballar Nasıl Yapılırdı?

Balballar bir kaya parçasına üzerine oyularak yapılmıştır. İnsan yüzüne benzeyen siluetler resmedilmiştir. Örneğin öldürülen Çinli düşmanların gözleri çekik olarak oyulmuştur. Aynı zamanda bazı balballarda kılıç figürünün de olduğu görülebilir. Bazıları ise çekik gözlü değildir.

Balballar Nerede?

Günümüzde Kazakistan, Moğolistan, Özbekistan, Macaristan ve Sibirya gibi Türk yurtlarında hala mevcut olan Balballar, aynı zamanda Türklerin ordu-millet anlayışının da bir göstergesi olarak kabul edilir.

Türk Tarihinde Balbal Taşları

Eski Türk geleneğinde önemli bir yer tutan balbal taşları Türk tarihi için de büyük bir önem taşır. Kurganların etrafında kahramanlığı sembolize etmek için özenle hazırlan bu heykeller aynı zamanda tarihin ilk heykel örnekleri arasında yer alır.

Geçmişte heykel mezar taşları olan balballar, etno kültürel bir önem sahip olmak birlikte ölen kişinin ruhuna duyulan saygıyı da ifade eder. Bu nedenle dünya hayatı kadar ölümden sonraki yaşam ve ruha verilen önem neticesinde balballar eski Türklerde oldukça önemlidir. Ölen kişinin ardından bir vazife olarak ruhunu ödüllendirme şeklidir.

Ölen kişinin ardından kahramanlığını, gücünü ve cesaretinin simgesi olarak görülen balbalların tarihi olarak da büyük anlam taşıdığını söylemek doğru olacaktır.

Önerilen Yazı
 Bitola (Manastır) Nerede? Önemi ve Gezilecek Yerler

Balbalların Kökeni

Balbalların kökeni ve tarihi nedir gibi sorular insanlık tarihinin en erken dönemlerine ulaştırır. Bakıldığında bir insan yüzünü andıran balballar, Paleolitik çağının sanatının yansımalarıdır. İnsanlığın ilk dönemlerinden itibaren başlayan anıt dikme ve taşlardan yapılan heykeller, Neolitik döneme ve hatta daha ileriki dönemlere kadar aktarılmıştır. Bunun bir ürünü olabilen balballar da Göktürklerin bir mirasıdır. Üzerlerinde yapılan başta arkeolojik çalışmalar olmak üzere ilk balballardan itibaren dini yaşamın etkisinde yapıldığı düşünülür.

Balballar ve Temsil Ettiği Kültürel Değerler

Balballar sadece heykel sanatının bir ürünü değildir. Aynı zamanda onlar yeryüzündeki ilk portre örneklerindendir. Dönemin insan yeteneklerine bakıldığında mümkün olan en ince ayrıntı ile işlenmiş balballar olduğu bilinir.

Tarihe şahitlik eden balballar aynı zamanda eski Türk geleneklerine de ışık tutmaktadır. Eski Türkler dini yaşam ve bunla ilgili gelenekler yine balbal ve mezarlar sayesinde gün yüzüne çıkarılmaktadır. İlk göçebelerden itibaren yapıldığı bilinen bu heykeller cenaze töreni olarak bilinen yuğ töreni eşliğinde mezarlara dikilmiştir. Öldürülen düşman sayısınca dikilen balballar aynı zamanda ölen kişinin bir ölümden sonraki yaşamında hizmetçileri olacağı düşünülmüştür.

Balballar daha çok eski Türk inancının yaşadığı dönemlerde kullanılmıştır. İslamiyet’i kabul eden Türk boylarında balbal yağımı bırakılarak mezar taşları kullanılmaya başlanmıştır.

Balbalların tamamının yönleri doğuya bakacak şekilde dikilmiştir. Bu bilgiye ilk olarak 8. yüzyılda Orta Asya’ya seyahat düzenleyen bir Katolik aktarmıştır. Bu durumun nedeni eski Türk geleneğinde Gök Tengri inancından kaynaklanmaktadır.

Gün doğudan doğması, güneşin karanlığı kovmak için o yönden yükselmesi ve gecenin korkularının yok olmasını tasvir eden doğu bu nedenle önemlidir. Eğer ritüellerin gerçekleştiği önemli bölgelerde bir balbal mevcutsa kurgan içerisinde bulunan cenazenin dini, siyasi veya askeri olarak çok önemli bir kişi olduğuna işaret etmektedir.

İlk yapılan balbal örneklerinde genelde erkek siluetlerinin tasvir edildiği bilinir. Kimi zaman adeta bağdaş kurup oturmuş gibi oyulmuş bir insan kimi zaman ise ayakta elinde kılıcıyla bekleyen bir asker gibi balballar oyulmuştur. Bunun yanı sıra işlemelerde hançer gibi silahlar, örgü motifleri ve küpe gibi detaylara da yer verilmiştir. İlk dönemlerde yalnızca erkekler için dikilmiş olduğuna inanılan balbalların ilerleyen yıllarda kadınlar için dikilen örneklerine de ulaşılmıştır.

Günümüzde Balbal Taşları

Günümüzde hala varlığını koruyan balballar büyük ölçüde Göktürk ve Uygurlardan miras olarak kalmıştır. 7. ve 8. yüzyıllar arasında yapılmış olan balbalların Göktürk Kağanlığı döneminde yapıldığı bilinmektedir. Uygurlardan kalan balballar ise 9. yüzyılda yapılanlar olduğu söylenebilir.

Günümüzde balbal taşlarını görmek isteyenler Kırgızistan’ın farklı bölgelerini ziyaret edebilirler. Kırgızistan’a bağlı Şatı ve Saru Bulak köylerinde hala varlığını korumaktadır. Bununla birlikte Kara Batkak, Tokmok, Burana ve Issık Göl’ü kıyılarında da yer almaktadır. Bunların tamamının yaklaşık olarak 6. yüzyıldan kaldığı bilinir. Kırgızistan’ın yanı sıra Tuva bölgesinde de neredeyse 200 civarı balbal bulunduğu söylenebilir.

Koruma Altındaki Balballar

Tarihin en eski çağlarından günümüze kalan en önemli balbal taşı ise Cengiz Han’a ait olduğu tahmin edilen Bijiktighaya Dağı yakınlarındaki balbaldır. Yalnızca bir balbala sahip bu kurganda Cengiz Han’ın hazinesinin de yer aldığı iddialar arasındadır. Bu iddialar ve yapılan araştırmalar neticesinde bir açık hava müzesi haline getirilen alanda balbal koruma altındadır. Çalışmalar sonucunda balbalın tahmini olarak 1200 yaşında olduğu söylenmektedir. Aktoprak şehrinin yalnızca 4 kilometre uzağında ziyaretçileri ağırlamaktadır.

Bu coğrafyaların yanı sıra Türk sanat tarihinin ilk örnekleri olan balballara Özbekistan, Ukrayna, Macaristan ve Azerbaycan sınırlarında rastlamanız mümkündür.

Yazı gezinmesi

Mobil sürümden çık