Yazı İçeriğinde Bulunanlar
Glikojen, besinler yolu ile vücudumuza giren glikoz maddesi (n-1) kadar su ve (n-1) kadar glikozit bağının birbirine bağlanması sonucunda basit şeker olan glikozun polisakkarit biçimde depolanması için oluşturulan bir bileşiğin adıdır.
Basit şekerlerden biri olan glikoz maddesi mantarlar ve hayvan hücreleri tarafından depo edilmek istenildiğinde glikojen biçiminde depolanmaktadır.
İnsanda glikojenler kaslarda ve karaciğer içerisinde depo edilmektedir. Ve vücudun şeker ihtiyacı, enerji ihtiyacı gibi anlarda tekrardan karaciğer tarafından parçalanarak kana verilir.
Glikojen Ne İşe Yarar?
Glikojen açlık ve egzersiz sırasında devreye girerek vücudun enerji ihtiyacını karşılamak için depolanan glikoz formudur.
Egzersiz yapan bireyler glikojene kas yapımı için ihtiyaç duyabilmektedir. Özellikle kilo alma dönemlerinde glikoz açısından zengin olan besinleri tüketerek vücutlarındaki glikojen depolarını doldurmayı hedeflemektir.
Ancak bunun da tıpkı vücuttaki diğer her şey gibi aşırıya kaçılması birtakım sıkıntıları doğurabileceğinden kişiler dikkatli olmalıdır. Bir beslenme uzmanından yardım alarak kontrollü ve sağlıklı bir şekilde kilo alabilirsiniz.
Kaslarda Bulunan Glikojen Kana Karışır mı?
Vücudumuzda karaciğer dışında glikojen depolayan yer kaslarımızdır. Kaslarımız vücudumuzda enerjiye en çok ihtiyaç duyan yerlerimiz olduğu için ve direkt olarak hareket ile ilgilenen organlar olduğu için glikoz depolamaktadırlar.
Peki, kaslarda depolanan glikojen kana karışır mı; yoksa sadece karaciğerde bulunan glikojen mi glikoza çevrilerek kana verilir?
Hayır, kaslarda bulunan glikojen kana verilmemektedir. Kaslar oksijensiz solunum yaptıkları için depoladıkları şekeri kullanamamaktadır. Vücudumuz glikojeni olduğu hali ile kullanamaz. Öncesinde depo edilen glikojenin tekrardan glikoza çevrilmesi gerekmektedir.
Bu işi yapan da karaciğer organımızdan başka bir yer değildir.
Glikojeni Parçalamak İçin Çok Fazla Enerji Harcanır mı?
Glikojeni parçalamak için çok fazla enerji harcıyor muyuz, sorusunun yanıtını merak ediyor olabilirsiniz.
Yağların parçalanabilmesi için çok fazla enerji ve su gerekmektedir. Ancak glikojen için durum bu şekilde değildir.
Glikojenin parçalanabilmesi için glukagon ve adrenalin hormonları işleme yardımcı olmaktadırlar.
Glikojen suda çok az miktarda çözülme özelliğine sahiptir ve iyot ile etkileşime girdiğinde kahverengi renk ortaya çıkmaktadır.
Mantar ve bakterilerde de glikoz aynen bu şekilde depo edilmektedir. Ancak onlarda karaciğer olmadığı için depolama işlemi hücresel bazda olmaktadır.
İnsan vücudunda glikozların glikojene dönüştürülerek depolanmasında yardımcı olan hormonun adı insülindir.
İnsülin kandaki şeker miktarını işte bu şekilde düşürmektedir. Bu hormon salgılandığında kan dolaşımında bulunan basit şekerlerden olan glikozlar toparlanır ve bir şeker kütlesi olan glikojene çevrilir. Bu sayede depolanması daha kolay ve derli toplu bir hal almış olur. Kandaki şeker seviyesi de düşmüş olur.
Çok fazla şekerli besinler tüketildiğinde insülin sürekli olarak devreye girerek bu şekilde işlem yapılması komutunu vermektedir. İnsülin hormonu pankreas tarafından kontrol edilmektedir.
Glikojen İçeren Besinler Hangileridir?
Glikojen besinlerin içerisinde bulunmaz. Besinlerde bulunan maddenin adı glikoz’dur. Glikoz vücutta glikojene çevrilerek depolanmaktadır. Bu nedenle bireyler eğer vücutlarına ciddi oranda glikojen olmasını istemiyorsanız bol miktarda olduğu besinleri tüketmemeniz gerekmektedir.
Yapısında bol miktarda glikoz olan besinler:
- Kuru ve taze üzüm
- Kavun ve karpuz
- Pirinç
- Patates
- Havuç
- Elma
- Beyaz ekmek
- Erik
- Olgun muz
- İncir
- Kivi
- Ananas
- Şeftali
- Makarna
- Fındık, fıstık, kakaolu fındık ezmesi ürünleri
- Ketçap ve mayonez
- Hazır soslar
- Paketli hemen hemen tüm gıdalar
Bu besinleri tükettiğimizde vücudumuz fazla olan tüm glikozu glikojene dönüştürerek bir kısmını kaslarımızda bir kısmını da karaciğerimizde depolar.
Depolanan bu glikojen aslında vücudumuzun bir nevi savunma sistemi gibi düşünülebilir. Çünkü açlık krizi anında ya da uzun süreli açlık durumlarında vücudumuz depoladığı glikojeni yine karaciğerde glikoza çevirerek kana karıştırır.
Bu sayede kandaki glikoz seviyesi artınca kişiler enerjilerini karşılayabilmektedir. Ancak hem bu durum uzun süreli olduğunda hem de glikojen miktarı haddinden fazla olduğunda kişilerin vücudunda çeşitli problemler ortaya çıkabilir.
Bunların en önemlilerinden biri bölgesel yağlanma problemidir. Aynı şekilde şeker hastalığı, karaciğer problemleri gibi problemler meydana gelebilir. Kişide iştah mekanizması bozulabilir ve bundan dolayı da bir dizi hastalık ortaya çıkabilir. Bu nedenle kişiler vücutlarına aldıkları glikoz miktarına kesinlikle dikkat etmelidir.